Saturday, December 24, 2011

Deneme

Ahsap iskelede yururken suyun kaziklara carptikca cikardigi sesi dinliyordu. Gokyuzu bulutlu olmasina ragmen, sabahtan beri, ne bir damla yagmur yagmis ne yaprak kimildamisti.
"Firtina oncesi sesszilik" diye dusundu. Hayatini da boyle bir gune benzetiyordu dogrusu. Kasvetli ve durgun. Belki de hayatinin yuzde doksanbesi boyleydi. Kalan yuzde bes ise ara ara kopan firtinalardan ibaretti. Pek begendi bu benzetmeyi.
"Kendini begenmis" diye fisildadi kendi kendine. Yuzu hem igrenmis, hem de kizgin bir hal almisti bunlari soylerken.
Olur olmaz zamanlarda, yok yere kendini begenmekten tiksiniyordu. Tipki hayati gibi, kendini begenme aninda duydugu haz firtina kadar surmekte, uzerine duydugu tiksinti ise kalici bir his olmaktaydi. Giydigi bu tiksinti hissinin icinde ise yine garip bir haz vardi. Fakat bu hic de asil olmayan, ikiyuzlu birseydi. Planlayarak yaptigi herseyi bu sekilde degerlendiriyordu. Planli bir haz ise utanc vericiydi. Planlamadan elde ettigi her hazdan sonra ise yine ayni donguye giriveriyor, tiksinti ve utanc icinde kaliyordu.
Gulumsedi ve "Bundan kacis yok" dedi.
"Bu bir kisirdongu ve ben bundan cikmayi asla basaramayacagim".
Halbuki kisisel gelisim diye patlayan, catlayan onlarca kitap okumus, ara sira cevaba cok yaklastigini hissettigi bile olmustu. Ancak nafile. Bunlar cembere bir kotu daha eklemekten baska bir ise yaramamisti. Simdi dongusune bir de suphe eklenmisti. Bu suphe onu oyle felce ugratan birseydi ki; kafasindaki herseyin yanlis olduguna yemin etmek ve dunyayi tum dert ve izdiraplardan kurtaracak tek adam olmak fikirleri arasinda gidip geliyordu. Bombos bir odada, gorunmez bir el onu bir duvardan digerine vuruyormus gibi hissediyordu. Dahasi bunlar olurken zavalli anacigi pencereden seyrediyor, oglunun izdirabina agliyordu. O ise zavalli anaciginin cektigi tum acilarin kaynaginin kendisi olduguna yurekten inaniyor, var olmamis olmayi diliyordu. Her hareketine, anacigini incitmekten duydugu korku eslik etmekteydi. Boylece cemberin son iki halkasi da ekleniyordu. Tiksinti, utanc, suphe, sucluluk duygusu ve korku cozulmez bir yumak gibi birbirlerine giriyorlardi.

Kalkti. Ayakkabilarini ve coraplarini cikarip iskeleden gerisin geri sahile dondu. Merdivenlerden inip kumsalda yurumeye basladi. Deniz kokusunu derin derin cigerlerine cekiyor, oksijenin etkisiyle kafasindakileri silmeye calisiyordu. Bu bile ona abartili bir hareket - sucu gunahi olmayan birinin herkese sucsuzlugunu ispatlama cabasi - gibi geldi. Herkesten, karisindan bile dusuncelerini sir gibi sakliyor, dusundukleri bir ogrenilirse felaketler olacakmis gibi davraniyordu. Genellik sohbete dalmaz, bir kenarda konusulanlari dinlerdi. Istahla sohbet edenleri hem asagilama hem de kiskanclikla seyrederdi. Bu kadar anlamsiz bir hayatta bu kadar konusmanin ne geregi vardi sanki ? Hem bu konusmak da nereden cikmisti ? Insanlar, gun icinde birbirleriyle karsilasinca birkac gereksiz soz geveleyip buna da konusmak diyorlardi. Buyuk laflar eden insanlari da sevmezdi zaten. "Palavranin makyajcisi" diyordu onlar icin. Her konusma "hepimiz birgun olecegiz"le bitmiyor muydu ? Bitmiyorsa da bitmeliydi. Herkes ustune basa basa bunu soylemeliydi. Eger konusulacak tek konu varsa o da olumdu.
"Baska ne insani bu kadar heyecanlandirabilir ?" diye dusundu.

Havanin kararmaya basladigini farketti. Merdivenlerin sonuna konuslandirilmis ufak bir cesmede ayaklarini yikadi. Serinlik hosuna gitti. Elleriyle ayaklarini ovusturup yarim yamalak kuruladiktan sonra coraplarini ve ayakkabilarini giydi. Tam gitmeye hazirlaniyordu ki cebindeki sigara paketini hatirladi. Saatine bakti. Son otobusu yakalayacak bol bol zamani vardi. Bir sigara cikardi. Tas duvarin ustune oturup sigarasini yakti. Derin bir nefes, bir nefes daha cekti.
"21 gun" dedi kendi kendine. " Insan ayni seyi 21 gun ustuste yaparsa aliskanlik haline gelir" Bir yerde okumustu bunu.
Bu esnada yoldan gecmekte olan yasli bir cift endiseli gozlerle suzduler onu. Herhalde sesi sandigindan daha yuksek cikmisti. Gevrek bir gulumsemeyle gecistirmeye calistiysa da yasli cift adimlarini ellerinden geldigince hizlandirip uzaklasmislardi bile. Onlari takip ederken gozu yolun karsi tarafindaki sahil meyhanesine takildi. Cartlak renklerle donanmis neon lambalar bir yanip bir sonuyordu. Icerisi pek kalabalik gorunmuyordu. Yine de disaridan bakinca "burada egleniliyor!" intibasi yaratmak icin epey emek ve para harcandigi belliydi.
Meyhane kapisi onundeki cingene kizi, kurutulmus biberden imal kolyesiyle oynuyor, geleni geceni suzuyor, agzina buyuk gelen sakizi sisirip sisirip patlatiyordu.
"Ne kadar da rahat ?" diye dusundu. Burasi onun eviydi sanki. Hicbir huzursuzluk duymadigi besbelliydi. Hem atmosfere "cuk" diye oturmus ve hatta guzellik bile katmisti. Meyhaneye gelen veya myhaneden ayrilan konuklara cicek satmakti isi. Kahverengi gozleri cam gibi parliyor, etrafa isil isil bakiyordu. Kendi akranlari okula giderken onun burada para kazanmak icin cirpinmasi ne kotuydu ? Ama hic de cirpinir gibi bir hali yoktu. Gayet rahat tavirlarla kapidan girmek uzere olan bir cifte elindeki tek gulu uzatti. Kadin cicegi koklayarak, adama cicegi almasi gerektigi sinyalini gonderdi. Adam cebinden 20 lira cikarip uzatti. Ustunu beklemedenkadini koluna takip iceri daliverdi.

Tum bunlar olurken kendisine bakildigini farkeden kizcagiz bir demet papatyayi uzatip:

"Bir demet al guzel abim
Seviniversin sevdicegin
Meyhaneden doner iken
Bos olmasin elcegizin" dedi.

Hemen cevabi yapistirdi;

"Istemezuk cancagizim
Elim kolum bos donerim
Cicek bocek neme lazim
Arka kapidan girerim"

"Hem kac para ki bunlar?
Dur soyleme tahmin ettim
Ciceklerin yeri belli
Karsi parki talan ettin
Biz de gider toplar idik
On kapidan girer idik "

Cingene kizi :

" Senin canin sagolsun abim
Kurus para istemeyiz
Bu da benden sana olsun
Acliga da talimliyiz"

Bunlari duyunca hepten yumusadi yuregi. Gozunun onunde ahsap, vasat bir ev canlandi.
"Ne de iyi yapiyor isini kerata " diye dusundu.
Cebinden 20 lira cikardi ve papatyalari aldi.

"Ustu kalsin hanimcigim
Siz de bozuk olmaz zaten
Bir iki tek atacagim
Buraya kadar geldi madem" dedi ve meyhaneye girdi